Siyasete atılmaya karar veren Temel, konuyu arkadaşlarına açınca hep bir ağızdan:
Temel, sen delimisin” demişler. Bunun üzerine Temel :
“Şart midur” diye cevap vermiş….
Vekil tayin etmek zor iştir. Sizi temsil edecek, mahcup etmeyecek, üzmeyecek, yüzünüzü kızartacak işlere bulaşmayacak, sizden daha çok sizi düşünecek, alçak gönüllü olacak, dürüst olacak, devlet adamı olacak, saygın olacak, ahlaklı olacak, kadirşinas olacak vs.…
Bunlar bilinenler de, gerçekten “asıl nasıl bir vekil ister” ona bakalım. Yazımız bin kişiye sorulmadan hazırlanmış olup Türkiye gerçeklerinden yola çıkarak derlenmiştir. Ve öyle zannediyorum ki, sizin vekil profilinize uyuyordur..
Asıl der ki, vekilim:
Ehli-namus olmalı.
Ehli-dil olmalı.
Çetin olmalı, tuttuğunu koparmalı.
Söz dinlemeli ama sözünü esirgememeli.
Gerektiğinde dokunmalı zülfü yâre…
Karagöz olmalı ama paragöz olmamalı.
Kolu kuvvetli, kendi iffetli olmalı.
Sırtı pek, gözü tok olmalı.
Hafızası kuvvetli, tıyneti temiz,
Âleme ilgili ve kendine bilgili olmalı.
Şık giyinmeli, karizmatik olmalı.
Yürüdü mü yer sarsılmalı…
Özü bir, sözü bir olmalı.
Allahtan korkmalı, kuldan utanmalı.
Müşfik olmalı, teşvik etmeli.
Gözü açık, aklıselim olmalı.
Hoş sohbet olmalı,
Kanaatkâr olmalı, zanaatkâr olmalı,
Amir olmalı, adaletli olmalı.
Kindar olmamalı, dindar olmalı,
Alim olmalı, zalim olmamalı…
Ferasetli olmalı, hamasetli olmalı.
Kibirsiz olmalı, fikirsiz olmamalı.
Münevver olmalı, muteber olmalı.
Hayırsever olmalı, yardımsever olmalı.
Atik olmalı, çevik olmalı.
Mültefit olmalı, veli olmalı
Ve galiba
Biraz da deli olmalı,
…
Velhasıl “Asıl”ın vekilinden istekleri saymakla bitmez.
Vekil, asılı temsil eder, onun yerine bir süreliğine bakar. “Asıl”, durumdan memnun değilse, temsilde bir kusuru varsa, süre de dolunca; vekilini değiştirir, yerine yenisini ikame eder. Durum budur.
O halde tüm bu hasletleri vekilden isteyebilmek için tekmili birden bizde, yani “asıl” da zuhur etmesi gerekmez mi?
Vekilimizi seçmeden önce (vaktimiz de varken) kendimize bakalım, vekilden neler istiyoruz ve bunların ne kadarı bizde mevcut…
Bizde olmayanı başkasından istemeye hakkımız yok. En azından büyük çoğunluğu bizde tezahür etmeli.
İki kör köfte yiyormuş, biri diğerini “neden çift çift yiyorsun” diye azarlamış; diğeri özür dilerken sormuş:
“sen de körsün, benim köfteleri çifter çifter yediğimi nasıl anladın”
“Çünkü ben de çifter çifter yiyorum” demiş diğeri.
Hulasa,
Vekil seçmek gerçekten zor iş, ancak esasında zor olan adam gibi “asıl” olmak…