ROTASYON ÖNERİLERİ


rotasyon

Temel ile Dursun idama mahkûm olur. İdam mahkûmunun son arzusunu yerine getirmek adet olduğundan önce Dursun’a son arzusu sorulur.

Dursun, birkaç saniye düşünür; hayatı film şeridi gibi gözünün önüne gelir, hüzünlenir:

“anami görmek isteyirum” der.

Hemen haber salınsın, Dursun’un annesi getirilsin diye talimat verir hâkim. Ardından Temel’e döner ve “Temel senin son arzun nedir” diye sorar:

Temel, telaşsız sakin; hemen cevap verir.

–  Benum son arzum: habu Dursun anasini görmesun…

 Uzun zamandır kamuoyunun gündeminde yer alan rotasyon fiilinin özeti bu…

Eğitim, uzun soluklu bir süreç. Planlama, koordinasyon, ölçme, değerlendirme ve uygulamanın tüm ayrıntıları ile birlikte düşünülmesi, dikkate alınması gereken nazik bir alan, eğitim.

En değerli varlığınızın, en değerli zamanlarının organize edildiği; kişilik, karakter ve bilgi donanımının tamamlandığı bu hassas süreci asla şansa bırakamazsınız. Arkadaşlarını, öğretmenlerini, çevresini, kantinini, okulunu ve en önemlisi de okulun yöneticilerini araştırır; kalben ve ruhen mutmain olduğunuzda emanet edersiniz biricik yavrunuzu…

Ona kendi evladı gibi sahip çıkacak, kişiliği, yönetim anlayışı, yaşam felsefesi bilgi birikim ve tavır davranışı ile örnek olacak bir yönetici ararsınız aslında…

Aradığınız iyi yönetici, okulunda bir kültür oluşturur ki, evinde farzeder, güvende hisseder kendini; çalışanı, öğrencisi, velisi…

Temizlik, saygı ve disiplin önceliği olur; adaletle yönetir, idaresindeki her şeyi….

Devletini de sever, insanını da; ve bilir ki, “her insan, bir dünya misafiri; her makam, hizmet için verilmiş bir fırsat”….

Aradığın güzel meziyetlerin asgarisi mevcutsa yöneticisinde kurumun, ne ala; değilse zaten,  denetleyeni vardır, şikâyetçi olduğunda, soruşturanı da…

Hal böyleyken, bir okul müdürünün, bir kamu idarecisinin rotasyonu sana sorulmalı değil mi?

Sen ki, bu kurumun çalışanısın, bir parçasısın; sen ki, üzerine titrediğin en değerli varlığını emanet ettiğin kurumun hizmet alanısın…  Soramazlar mı senin memnuniyetini, fikrini…Oysa özel sektörde “müşteri memnuniyeti” diye bir kavram var; uymaz mı kamu yönetimine…

“Yirmi yıldır aynı okulda çöreklenmiş, haspam; ne idarecilikten anlıyor nede eğitim öğretimden.” çıkış noktası buysa rotasyon fikrinin, çözümü buysa kokuşmuş düzenin, kendi kendini ihbar etmektir aslında yapılan. “Acizim; kendi ellerimle yerleştirdiğim yöneticiden herkes muzdaripken onu denetleyemiyor, cezasını veremiyorum. Başarısız olduğunu duyuyor, ancak test edemiyorum”….

Rotasyon… Güzel kelime, yer değiştiriyorsun sadece… Yerine yenisi gelen “Çöreklenmiş adam”,  bir çırpıda gidiyor, çöreklenebileceği, şiddetle arzuladığı, güzel ve nezih bir yere… Arada mağdur olduğunu düşünen varsa, hukuka başvurur, sonunda ya eski yerine döner, ya da sine-i milletine…Sistem bu kısaca…

Yargıda, askeriyede, emniyet teşkilatında maliyede ciddiyetle uygulanan bir sistem rotasyon. Ancak personel yasası var her birinin ve sistematiği mevcut. Her bölgede belirli bir süre çalışarak terfi eder personel. Karşılaşacağı durumu bilir ve kendini planlar. Mağduru da yok şikâyetçi olanı da…

Çünkü: liyakat, başarı, memnuniyet,  rotasyonun belkemiği kriterleri oralarda…

Milli Eğitim Bakanlığında tüm çalışanlara peyder pey uygulanacakmış; müdürlere, müdür yardımcılarına, öğretmenlere… Sırası gelen şenliğe katılacak…

Düşündüm de rotasyonun uygulanabileceği çok alan var aslında: Esnaf mesela, yirmi yıldır aynı sokakta… Mobilyacı kaç yıldır aynı binada, senelerin gazetecisi, kasabı, berberi, imamı,  filan firmanın personel müdürü…

On beş yıldır aynı kırık sandalyede oturan nüfus memuru…  On sekiz yıllık muhtar, on iki yıldır aynı evde kiracı Mahmut bey, her sabah aynı camdan sarkan Asiye abla rotasyona tabi olsa…

Fena mı olurdu, sekiz yıldan fazla aynı geliniyle kalan kaynanaya rotasyon uygulansa?…

Şöyle bir devri daim olsak, hareket olsa…

Rotasyon herkese uygulansın,

Maksat “Dursun anasını görmesin”….

içine gönderilmiş

Bir cevap yazın